Değerli okurum Ali Uygur, Gazze’deki ateşkes süreciyle ilgili pek çoğumuzun gönlünden geçene ses olmuş:
“Yüksel Bey’ciğim, önceki yazımda (17/07/2024 tarihli yayınlamaya değer bulduğunuz yazım) şöyle demiştik: ‘Yarın ağababaları ABD bastırır, Gazze’de ateşkes olur, İsrail cici bir devlet olur, Gazze imar edilir. Terör örgütü İsrail nefeslenir, kendine gelir, sonra yine kaldığı yerden katliama ve soykırıma devam eder, hem de bu sefer daha ileri gider, daha acımasız olur. Bunu mu istiyoruz?’
Nihayet beklenen oldu, Gazze’de ateşkes sağlandı. Herkes sevinç içinde ama biliyorlar ki bu ihtiyatlı bir iyimserlik. Aşağılık terör örgütü İsrail’e kimse güvenmiyor. Ateşkesin kalıcı olup olmayacağından kimse emin değil. Bu topraklarda Yahudiler ve Filistinliler arasına öyle bir nefret ve kin ekildi ki dünya durdukça devam edecek. Ancak iki milletten biri yok oluncaya kadar bu kin ve nefret bitmeyecek.
Bu ateşkes kimseyi aldatmasın. Terör örgütü İsrail çok yorulmuştu, kaynakları tükenmeye yüz tutmuştu, biraz kendini toparlamaya, nefeslenmeye ihtiyacı vardı. Ama bu ateşkes bir bakıma iyi oldu Filistinlilere büyük bir moral oldu. Şimdi tam zamanı, Filistin’i silahlandırmak lazım. Madem bizler -İslam ülkeleri- müdahale edemiyoruz, hiç olmazsa kendilerini savunabilecek silah ve mühimmat verelim. Verdiğimiz ilaç ve yiyecek sadece İsrail’e kurban edilmelerini sağlayacak. Ekmeğin yanında onlara silah da lazım.
Son olarak şunu söylemek istiyorum ki; eğer bu topraklarda barış ve huzur isteniyorsa İsrail denen zehirli yapı muhakkak surette yok edilmeli ya da eli kolu bağlanmalıdır. Saygılarımla.”
Bu ne özensizlik?
Değerli dostum ve okurum Muharrem Akduman bu haftayı duble gol ile tamamlıyor: “Yüksel’ciğim, TV 5’te özensiz giyimli bir muhabirin yaptığı Köşe Bucak Dünya programı var. Avrupa şehirlerini geziyor ama ne önceden bir çalışma var, ne ilgi… Amatör biri… Seyahat programlarını çok sevdiğimden mecburen izliyorum. Az önce Belçika’da bir camiyi anlatırken şöyle diyor: ‘Padişahın biri yapmış ama ismini hatırlamıyorum!!!’ Hay benim köse sakalım!..”
Akduman, izlerken benim de anlam veremediğim haftanın spor enstantanelerinden birini de yorumlamış:
“Yüksel’ciğim, 60 yıllık spor yazarıyım fakat dün akşam oynanan Trabzonspor- Sivasspor maçında yaşanan saçma bir olaya bugüne kadar şahit olmamıştım. Trabzonspor penaltı kazanıyor ve Trabzonspor kalecisi Uğurcan, penaltıyı atmaya hazırlanırken Sivassporlular itiraz ediyor!!! Dünyada görülmüş bir olay değil… Ne itirazıdır anlamak mümkün değil… Yeni bir kural geldi de haberimiz mi yok? Neden bütün saçmalıklar bizim liglerde olur? Sevgiler…”
Şeytan nasıl doldurdu?
Ekran hafiyesi okurlarımızdan Ali Aktulga geçen hafta da iz peşindeydi:
“İyi akşamlar üstadım. Görüyorum işte ne yapayım ve yazmadan da rahat edemiyorum. Yalan dizisinde Seher toplu tabancadaki tek mermiyi namlu ağzına denk gelecek gibi ayarladı.
Öldürmek için kayınvalidesinin yanına gitti, nişan aldı ve tetiği çekti. Tetikleme anında tambur dönünce boş mermi yuvası tetikleme pozisyonuna geldi ve bir mucize (!) gerçekleşti… Şeytan doldurdu, tabanca ateş aldı.
Ya yaptıkları işi ciddiye almıyorlar ya da izleyiciyi aptal zannediyorlar. Sevgiler.”
Gaflet kürsüsü
İsrail ordusunda görevli Haham’ın sözleri infial yarattı: “Şu anda Gazze’de kedi ve köpeklerin yediği onbinlerce ceset var. Bu harika bir duygu.”
Zap’tiye
Kayak merkezlerinde bundan böyle kar kalınlığı ile birlikte “ar kalınlığı” da açıklansın!
Ne demiş?
“Evladımın cesedini teşhis ettim. Bir anne nasıl teşhis eder ya? Ben ettim…” (Kartalkaya yangınında ciğeri yanan annenin feryadı)
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
29 Ocak 2025SPOR
29 Ocak 2025GÜNDEM
29 Ocak 2025SPOR
29 Ocak 2025SPOR
29 Ocak 2025GÜNDEM
29 Ocak 2025GÜNDEM
29 Ocak 2025